HomeUncategorizedBODRUM II RICCIO İŞLERİ BÜYÜTTÜ

BODRUM II RICCIO İŞLERİ BÜYÜTTÜ

BODRUM II RICCIO İŞLERİ BÜYÜTTÜ

VAZGEÇİLMEZ tatil rotalarından biri olan Capri Adası’nın en seçkin oteli Capri Palace Hotel’in Michelin yıldızlı restoranı Il Riccio Restaurant’ın Bodrum’daki kardeşi Il Riccio Restaurant Bodrum, dümeni Türkiye kıyılarında çevirmeye devam ediyor. 2015 yılında yalnızca restoran ve beach club olarak hizmet veren Il Riccio, bu yıl büyük yenilikler yaptı. Eklenen konaklama üniteleri, SPA ve fitness merkezi ile bu yaz daha da iddialı. Biz de arkadaşlarla tüm bu yenilikleri görelim, o leziz mönünün bir kez daha tadına bakalım diye geçen hafta sonunu bu güzel otelde geçirdik. Il Riccio Restaurant Bodrum, daha içeri girer girmez, beyaz ve kendisine has mavi tonuyla sizi etkisi altına alıyor. Taze deniz ürünleri ve balıkların, doğal Akdeniz baharatları ve organik sebzelerle harmanlandığı deniz kestaneli spesiyal tariflerin yer aldığı mönüler, tatilde farklı lezzetler denemek isteyenler için özel lezzetler sunuyor. Biz tabii ki her zaman olduğu gibi yine tercihi işin uzmanlarına bıraktık ve şefin tavsiyelerinden şaşmadık.

BODRUM’DA GERÇEK BİR İTALYAN 

Bu sene yeni hizmete giren Il Riccio Beach House, İtalyan esintisini iliklerinizde hissettiriyor. Capri Palace Hotel ve SPA’nın modern çizgisinden şaşmadan, 10 odalı butik oteli için de aynı özel konsept devam ettirilmiş. Otelin müdürü Aslı Hanım, tüm sıcakkanlılığı ve profesyonelliğiyle ekibini son derece başarılı yönetiyor. Konaklamada favori odam Il Riccio Bodrum Premier Suite oldu. Deniz manzaralı odanın kendine ait bir terası, terasında da limon ağaçları ve begonviller yer alıyor. Güne pırıl pırıl Bodrum havası ve rengârenk bir terasta başlamak gibisi yok. ‘Akıllı oda’ özellikleri taşıyan süitin ışık, ısı, panjur gibi tüm özellikleri Ipad üzerinden kontrol edilebiliyor. Böyle bir tatilde tembellik önlenemez bence.
 
İki mekâna yakışmayan hareket

MÜŞTERİYİ mutlu etmek için ne yapmak lazım? “Şimdi sezon ortasında bu soru nereden aklına geldi” diyeceksiniz, hemen söyleyeyim. Bilen bilir uzun yıllardır Mimoza’ya giderim. Mimoza bana göre dünyada ilk 10 mekân arasına girer. Birileri lezzet yok diyebilir, birileri pahalı diyebilir. Ama Mimoza’daki ortam Allah vergisi, başka yerde yok kardeşim. Zaman zaman fiyat politikasını eleştiriyorum. Neyse son günlerde artık Mimoza’ya gidip gitmeme konusunda kararsızım. Çünkü ortada büyük bir sıkıntı var. Yan yana iki tane mekân, biri Mimoza, diğeri sonradan açılan Melengeç. Konsept hemen hemen aynı. Aralarında bitmeyen bir rekabet var. Yıllar geçti güzelim yeri paylaşamadılar. Ha bire sorun çıkıyor. Benim gittiğim gece müzik yapma sırası Melengeç’e geçmiş. Beni de bir arkadaşım Mimoza’ya davet etti. O akşamı orada geçirdim ama o kadar sıkıcıydı ki anlatamam. Melengeç’te bir tane komiyi müzik yapsın diye çıkarmışlar, ne çaldığını kendi de bilmiyor. Ses sistemi zaten rezil. Kimsenin kazanamadığı anlamsız bir yarış. Benim naçizane tavsiyem ortak bir ses sitemi yapmaları. Kavgayı, kibri bırakın beyler. Milletin ayağını keserseniz olan ikinize olur.