HomeMagazin‘BİZE MÜSAADE’ 30 AĞUSTOS CUMA GÜNÜ SİNEMASEVERLERLE BULUŞUYOR!

‘BİZE MÜSAADE’ 30 AĞUSTOS CUMA GÜNÜ SİNEMASEVERLERLE BULUŞUYOR!

‘BİZE MÜSAADE’ 30 AĞUSTOS CUMA GÜNÜ SİNEMASEVERLERLE BULUŞUYOR!

Yapımcılığını Hann’ın üstlendiği, yönetmen koltuğunda Giray Altınok’un oturduğu ‘Bize Müsaade’ filminin ilginç bir hazırlık ve çekim süreci oldu. Biri yönetmen, biri oyuncu ve biri senarist olan TV sektöründen 3 yakın arkadaşın hikayesini konu alan komedi filmi Bize Müsaade, akıl hastalarının güldüren hikayelerini anlatıldığı bir proje…

Filmde hem yönetmen hem senarist hem de başrollerden birisini canlandıran Giray Altınok, ‘Eğer bir akıl hastanesinde zorla kalırsanız ne olur’ sorusundan yola çıkarak kaleme aldığı Bize Müsaade filminin araştırma ve çekim aşamalarını anlattı. “Akıl kaybetme durumu benim kişisel bir fobim. Delirmekten korkan birisiyim. Hata bu yüzden bir sinema filmi yazdım” diyerek hikayenin oluşma aşamasını anlatan Altınok, Erenköy, Bakırköy ve Balıklı Rum akıl hastanelerini gezerek bir çok insan hikayesi dinlediğini onlarca doktorla görüşerek bilgiler aldığını söyledi. Fobisinin üzerine giden Altınok, “Aslında bu film benim kaşınan yerini kaşımak gibi oldu” dedi.

Araştırılan hastalar filmdeki karakterlere işlendi

Araştırma yaptığı hastanelerden bir hastanın hikayesinden çok etkilendiğini söyleyen Altınok, “Hastanede bir adam oradan geçer, buradan geçer, oradan geçer, buradan geçer diyerek dolaşıyordu. Ben adamın hikayesini merak ettim ve otobüs şoförü olduğunu öğrendim. Artık adamı ne kadar darlamışlarsa Mecidiyeköy’ün göbeğinde otobüsten el frenini çekmiş ve inmiş. Şimdi ise burada tedavi görüyor. Beni bu hikaye çok etkiledi” dedi. Filmdeki bazı karakterleri, gezdiği hastanelerdeki bazı insanlarla birebir aynı olduğunu da söyleyen Altınok, “Oradaki çok renkli insanların çok acıklı hikayelerini dinledim ve ben mizah tarafını kaleme aldım” dedi.

‘Deli gömleğini giymek çok zorladı’

Filmdeki bazı sahnelerde giydiği deli gömleğinin de kendisini çok zorladığının ifade eden Altınok, “O gömleği giydiğinizde insanda şöyle bir hissiyat oluşuyor. ‘Her şeyimizi elimizle yapıyoruz ve o ellerinizi kullanamıyorsunuz’ bu insanı etkiliyor. Hatta bir sahne vardı ve Sami, Fırat ve ben gömleği giyip odaya kapatılıyorduk. Ben o sahnenin içinde olduğum için kestik komutunu yardımcı yönetmenimizin vermesi gerekiyordu. Ben dayanamadım ve sahne biter bitmez kestik diyerek çığlık attım” dedi.